
Hashimoto (Haşimato) Hastalığı
Hashimoto (hasimato) tiroiditi, yaygın olarak Hashimoto hastalığı veya Hashimoto tiroiditi olarak bilinen bir hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde en yaygın tiroid bozukluklarından biridir. İlaç tedavisi uygulanmasına rağmen semptomları yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.
Araştırmalar, standart ilaç tedavisine ek olarak diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin semptomları büyük ölçüde iyileştirebileceğini göstermektedir. Hashimoto tiroiditi olan her birey tedaviye farklı yanıt verdiğinden, bu duruma kişiselleştirilmiş bir yaklaşım büyük önem taşımaktadır.
Hashimoto Tiroiditine Genel Bakış
Hashimoto tiroiditi, bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenfositlerin tiroid dokusunu yavaş yavaş yok etkilediği otoimmün hastalıktır. Tiroid, boynunuzun tabanında bulunan kelebek şeklinde bir endokrin bezidir ve kalp, akciğerler, iskelet, sindirim ve merkezi sinir sistemleri dâhil olmak üzere hemen hemen her organ sistemini etkileyen hormonları salgılar. Ayrıca metabolizmayı ve büyümeyi de düzenler.
Tiroidin salgıladığı başlıca hormonlar tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) olup, bu hormonlar vücudun enerji kullanımını, protein üretimini ve diğer hormonların etkilerini düzenler. Hashimoto tiroiditi sonucunda tiroid bezinin hasar görmesi, yetersiz tiroid hormonu üretimine (hipotiroidizm) yol açar.
Teşhis
Hashimoto tiroiditinin çevresel faktörlerle birlikte bir bağışıklık bozukluğundan kaynaklandığı düşünülmektedir, ancak bu faktörler tam olarak anlaşılamamıştır. Tanı, semptomlar ve laboratuar sonuçlarına dayanır.
Hashimoto tiroiditini gösteren laboratuar sonuçları arasında yüksek tiroid uyarıcı hormon (TSH) seviyeleri, düşük serbest tiroksin (FT4) seviyeleri ve artmış anti-tiroid peroksidaz (anti-TPO) antikorları bulunur. Ayrıca, bazı hastalarda TSH reseptör bloke edici antikorlar (TBII) ve antitiroglobulin (anti-Tg) antikorları da yükselmiş olabilir. Bu antikorlar tiroid bezine saldırarak hasara yol açar.
Hastalığın tiroid üzerindeki tahribatı düzensizdir. Hastalığın erken evrelerinde, kişiler hipertiroidizmi işaret eden semptomlar ve laboratuvar sonuçlarıyla başvurabilir, hatta laboratuvar değerleri normal olabilir. Bu nedenle, Hashimoto tiroiditinin tespiti genellikle zordur ve bireyler aylarca doğru teşhis konulmadan yaşayabilirler. Hipotiroidizm nedeniyle tedavi gören kişilerin üçte biri yeterli veya uygun tedavi almamaktadır.
Hashimoto tiroiditi hem kadınları hem de erkekleri etkiler, ancak kadınlarda teşhis olasılığı 5-10 kat daha fazladır. Risk yaşla birlikte artar ve çoğu kadın 30 ila 50 yaşları arasında teşhis edilir. Genel popülasyonda Hashimoto tiroiditi için en yüksek yaş aralığı 45 ile 65 arasındadır.
Bu durum genellikle tiroid hormonlarıyla tedavi edilir.
Belirtiler
Hashimoto tiroiditi, vücudun hemen hemen her organ sistemini etkileyebilen çeşitli semptomlarla ilişkilidir. Bu semptomlar arasında şunlar yer alır:
● Kilo almak
● Aşırı yorgunluk
● Düşük konsantrasyon
● İncelmiş, kaba saçlar
● Kuru cilt
● Yavaş veya düzensiz kalp atış hızı
● Kas gücünde azalma
● Nefes darlığı
● Egzersiz toleransında azalma
● Soğuğa tahammülsüzlük
● Yüksek kan basıncı
● Kırılgan tırnaklar
● Kabızlık
● Boyun ağrısı veya tiroid hassasiyeti
● Depresyon ve anksiyete
● Menstrüel düzensizlikler
● Uykusuzluk
● Ses değişiklikleri
Tedavi edilmeyen veya yanlış tedavi edilen Hashimoto tiroiditi, kalp hastalığı riskinin artması, bilişsel bozukluklar ve hatta ölüm gibi ciddi yan etkilere yol açabilir.
Diyet ve Yaşam Tarzının Hashimoto Hastalığı Üzerindeki Etkisi
Diyet ve yaşam tarzı, Hashimoto hastalığının yönetiminde kritik bir rol oynamaktadır. Birçok kişi, ilaç tedavisine rağmen semptomlarının devam ettiğini gözlemlemektedir. Ayrıca, hormon düzeylerinde değişiklik olmadıkça birçok semptomatik kişiye ilaç verilmemektedir.
Araştırmalar, Hashimoto semptomlarının geniş yelpazesinin ardında inflamasyonun itici bir faktör olabileceğini öne sürmektedir. İnflamasyon genellikle diyetle ilişkilidir. Hashimoto tiroiditi olan bireyler, otoimmün rahatsızlıklar, yüksek kolesterol, obezite ve diyabet geliştirme riski taşıdıklarından, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri bu riskleri azaltmanın anahtarıdır.
Belirli gıdaların kesilmesi, takviye kullanımı ve yaşam tarzı değişiklikleri, semptomları ve yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir. Bu değişiklikler inflamasyonu azaltmaya, yüksek tiroid antikorlarının neden olduğu tiroid hasarını yavaşlatmaya veya önlemeye ve vücut ağırlığı, kan şekeri ve kolesterol seviyelerini yönetmeye yardımcı olabilir.
Araştırmalar, diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin Hashimoto hastalığı üzerindeki olumlu etkilerini desteklemektedir, bu nedenle kişiselleştirilmiş bir tedavi yaklaşımı benimsenmelidir. Hashimoto (hasimato) tiroiditi için, gerekli diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinizi, size özel olarak hazırlayacak İzmit diyetisyen ekibimiz ile görüşebilirsiniz.
Kanıta Dayalı Beslenme İpuçları
Hashimoto tiroiditinin tedavisine yardımcı olacak kanıta dayalı bazı beslenme ipuçları:
GLUTENSİZ DİYET
Birçok çalışma, Hashimoto hastalarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığının genel popülasyona göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle uzmanlar, Hashimoto tanısı alan herkesin çölyak hastalığı açısından taranmasını önermektedir.
Hashimoto ve gluten arasındaki bağlantı ile ilgili yapılan çalışmalarda glutensiz diyet ile semptomlarda değişiklikler görüldü. Bazı kanıtlar gluten içermeyen diyetlerin Hashimoto tiroiditi olan kişilere fayda sağlayabileceğini öne sürüyor. Ancak hashimoto ve gluten arasındaki bağlantı kişilerde farklılıklar gösterebilir.
Hashimoto tiroiditi olan 34 kadında yapılan 6 aylık bir çalışmada, glutensiz bir diyet, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında tiroid antikor düzeylerini azaltırken tiroid fonksiyonunu ve D vitamini düzeylerini iyileştirdiğini gösterdi.
OTOİMMÜN PROTOKOL DİYETİ
Otoimmün Protokol diyeti, otoimmün hastalıkları olan kişiler için tasarlanmıştır. Tahıllar, süt ürünleri, ilave şeker, kahve, baklagiller, yumurta, alkol, kuruyemişler, tohumlar, rafine şekerler, yağlar ve gıda katkı maddeleri gibi potansiyel olarak zararlı gıdaların beslenme planından kaldırıldığı bir diyet planıdır.
Hashimoto tiroiditi olan 16 kadında yapılan 10 haftalık bir çalışmada, otoimmün protokol diyeti yaşam kalitesi puanlarında önemli gelişmelere yol açtı ve inflamatuar belirteç C-reaktif protein (CRP) düzeylerini önemli ölçüde düşürdü.
Bu sonuçlar ümit verici olsa da, daha geniş, daha uzun süreli çalışmalara ihtiyaç vardır.
AIP diyetinin aşamalı bir eliminasyon diyeti olduğunu ve deneyimli bir sağlık uzmanı tarafından reçete edilmesi ve izlenmesi gerekir.
SÜT ÜRÜNLERİNDEN KAÇINMA
Hashimoto tiroiditi olan kişilerde laktoz intoleransı oldukça yaygındır. Hashimoto tiroiditi olan 83 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, katılımcıların %75,9'una laktoz intoleransı tanısı konulmuştur.
Laktoz intoleransından şüpheleniyorsanız, süt ürünlerini kesmek sindirim sorunlarının yanı sıra tiroid fonksiyonu ve ilaç emilimine de yardımcı olabilir. Ancak, bazı Hashimoto hastaları süt ürünlerini iyi tolere edebilir, bu nedenle bu strateji herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir.
ANTİENFLAMATUAR BESLENME
Enflamasyon, Hashimoto tiroiditinin ardındaki itici güç olabilir. Bu nedenle, meyve ve sebzeler açısından zengin bir anti-inflamatuar diyet semptomları önemli ölçüde iyileştirebilir. Hashimoto için anti-inflamatuar diyet planı semptomların azalmasına yardımcı olabilir.
Hashimoto tiroiditi olan 218 kadında yapılan bir araştırma, daha sık meyve ve sebze yiyenlerde kronik inflamasyona neden olan bir durum olan oksidatif stres belirteçlerinin daha düşük olduğunu gösterdi.
Hashimoto için anti-inflamatuar diyet planı mutlaka uzmanlar tarafından hazırlanmalıdır.
Hashimoto Tiroiditi İçin Faydalı Olabilecek Takviyeler
Hashimoto tiroiditi olan kişilerde çeşitli takviyeler inflamasyonu ve tiroid antikorlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, bu bireylerde belirli besin maddelerinde eksiklikler daha yaygındır, bu nedenle takviye gerekli olabilir. Hashimoto hastalığı için takviyeler kullanımı için doktora danışılmalıdır.
Faydalı takviyeler şunları içerir:
● Selenyum: Selenyum, antitiroid peroksidaz (TPO) antikorlarını azaltmaya ve refahı iyileştirmeye yardımcı olabilir.
● Çinko: Çinko, tek başına veya selenyum ile birlikte kullanıldığında, tiroid fonksiyonunu iyileştirebilir.
● Kurkumin: Bu antienflamatuar ve antioksidan bileşik, tiroidi koruyabilir ve otoimmün hastalıkların tedavisine yardımcı olabilir.
● D Vitamini: Hashimoto tiroiditi olan kişilerde genellikle düşük olan D vitamini düzeyleri, bu vitaminin takviyesi ile artırılabilir.
● B Kompleks Vitaminleri: B12 ve diğer önemli B vitaminleri, yüksek kaliteli bir B kompleksi takviyesi ile artırılabilir.
● Magnezyum: Düşük magnezyum seviyeleri tiroid antikorlarının yüksekliği ile ilişkilidir ve eksikliklerin giderilmesi semptomları iyileştirebilir.
● Demir: Hashimoto tiroiditi olan kişilerde anemi yaygındır ve demir takviyeleri gerekebilir.
Balık yağı, alfa-lipoik asit ve N-asetil sistein gibi diğer takviyeler de Hashimoto tiroiditi olan bireylere fayda sağlayabilir. Bu takviyeler mutlaka uzman kontrolünde kullanılmalıdır.
Yaşam tarzı değişikliklerinin bu hastalıkta oldukça önemli bir nokta olduğunu yazımızda belirttik. Hashimoto tiroiditi için en iyi diyet planını merak edenler öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri ile başlamalıdırlar. Hashimoto tiroiditi için en iyi diyet planı uzmanlar tarafından hazırlanabilir. Mutlaka uzmanlardan yardım alın.